bugün
- düşün ki o bunu okuyor16
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz22
- iğrenç bir his tarif et32
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi12
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (102)
şiir gibisin ferhan abi...
gözlerin deniz gibi,yüzünde oluşan yaşanmışlıklar rakı gibi,ellerin kuyu gibi derin,saçların rüzgar gibi sen hiçbir yere varmayan yürünmesi zor bir yol gibisin hayat gibi...
gidişini izlerken de bir şey öğretebiliyorsun.
masumiyeti aradığımda o küfürlü konuşmalarındaki samimiyeti buluveriyorum baba gibisin.
gözlerin deniz gibi,yüzünde oluşan yaşanmışlıklar rakı gibi,ellerin kuyu gibi derin,saçların rüzgar gibi sen hiçbir yere varmayan yürünmesi zor bir yol gibisin hayat gibi...
gidişini izlerken de bir şey öğretebiliyorsun.
masumiyeti aradığımda o küfürlü konuşmalarındaki samimiyeti buluveriyorum baba gibisin.
biscolata erkeklerinin gay olma olasılıklarıyla victoria secret kızlarının anoreksiya olma olasılıkları eşittir lakin bunun sadece bir olasılık olduğunu ne yazık ki gözardı edemeyiz.
böyle bir düşünceye sahip insanların hala var olması ve bu insanlarla aynı havayı soluyor olmam bile rahatsız edici... daha ne düşünceler duyacağız,okuyacağız canım ülkemin canım insanları!
her ikisi de.yapılan şeyden dolayı pişmanlık duyduğunuz zaman kafayı yiyecek gibi olursunuz uyuyamazsınız,kendinizi parçalarsınız adeta.yapılmayan bir şeyden duyulan pişmanlıkta belli bir zaman geçtikten sonra karşınıza çıkar geriye doğru baktığınızda gözyaşlarınıza engel olamazsınız ve durup biraz geriye doğru gidip ikisine birden baktığımda her ikisi de diyiveririm şimdiki zamanda.
kendine yaşattığı acı kadar etrafa da umursamaz biri gibi duran yapısıyla da çok fazla acı yaşatır bunlar.sessizliğiyle insanı delirtirken gözlerinin içine baktığınızda söylemek istediği cümleleri anlamınızı sağlarlar ve bu da insanı derinden yaralar.aslında insanlara zarar verme niyetinde olduklarından değildir sadece kendilerine çokça zarar verdiklerinden içindeki çıkmazlardan sizide çıkmaza sürüklerler sonra hiç beklemediğiniz bir anda adeta yok olurlar ama sanki hiçbir zaman iyi olmayacağını fısıldayarak gitmiş gibidirler.karamsar,ne istediğini tam olarak bilemeyen,eğlenceli ve vurdumduymaz gibi dururken sabaha kadar uyuyamadıkları geceler yaşayan insanlardır bunlar.
aman allahım bu diziyle ilgili başlık açılıp birde sayfalarca entr mi girilmiş diyerek yorumları okuduğumda gerçekten benim gibi düşünen insanları görmek içimi rahatlattı tesadüf eseri beş on dakika izlediğim ve bu ne böyle demekten kendimi alamayıp kumandayı fırlatıp odama doğru yol aldığım saçma sapan bir yapım.
''laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız''
bu şiir adamı mafeder!
ulaşım sorunu olmasa gerçekten çok daha iyi bir yer olacak olan fuar alanı.bir dalgınlığa geldin bir durak önce indin diyelim yaya yolu bile yok kalıyorsun dımdızlak.servisler desen bekle ki dolsun da servis hareket etsin.
ama ama bugün ki yayınında bizi sesinden mahrum bırakmıştır ki.dosttur,candır!
çocukken oynamak için can attığımız oyun parkları.şimdilerde geceden kalma soğuk ve ıssızlığı çocukların bedenleriyle kapamaya çalışan mekanlar gibi geliyorlar gözüme...
diyalektik meteryalizm bu kavramı defalarca unutup tekrardan hatırlamak zorunda kaldığım zamanlar geliyor aklıma sinir krizlerine gebe anlardı neyse ki hafızamdan şüphe etmeye başladığım dakika da unutkanlık kelimesinde hatırladığım ilk kavram oluverdi kendileri.
toplumsal baskılar.
benden adam olmaz.beni adam yapmaya çalışanlar utansın.
seçmeli dersten bir kaç sene sonra zorunlu hale getirilecek olan ders olacaktır.bu bir kaç seneyi bile bulmayabilir tabi.
sabah uyandığımda ben ne istiyorum sorusunu sorup diploma koleksiyonu mu yapıcam sanki diploma alınca hemen işe mi giriveriyorsun bu ülkede ben ne istiyorum yatıp uyumak diyerekten girmediğim sınav.
ve hayat oyununda sahnesini tamamlayan usta sanatçılardan biri...umarım istediği gibi bir oyun yaratmıştır.
çiçeksepetinde destek amaçlı çalışma durumum olduğu için nasıl sorunlar yaşandığını çok iyi bilmekteyim açıkçası sevgilinize aldığınız hediye 14 şubat yerine 15 şubatta eline geçebilir bundan daha kötüsü sizin aldığınız hediye yerine saçma sapan başka bir hediye ile karşılaşabilirsiniz sonuç olarakta destek amaçlı çalışan kişilerde o gün bir güzel küfürü yer.
kendi kendine konuşmak.
yurttan haftasonu eve dönmekteyimdir hafta sonunu ailemle geçirme planıyla havanında yağmurlu olmasıyla yanıma ne var ne yok alırım sırt çantamı sırtıma takar elimdeki yaşlı dedelerin kullandığı uzun şemsiyemle yola çıkarım ve otobüs maceram böylece başlar neyse sorun yaşamadan evime kadar geldim diye düşünürken otobüsten inme anımda bir dakika bir dakika der eşyalarımı toparlamaya çalışırken sırt çantamı tekrardan sırtıma takma çabasıyla şemsiyeyi hızlı bir şekilde arkaya doğru manevralarla bir gencin hassas bölgesine indiriveririm tabi arkam dönük olduğundan ahhhhhhhh ıhhhhhhhhhhhmmmm gibi sesler duyar sonra arkama döndüğümde ezilmiş büzülmüş birini görmemle beraber o an ne yapacağımı bilemem ve kapı kapanmadan çocuk sinirli bir şekilde in in diye söylenirlen eve kadar kahkaha atarak bir yolculuk maceramı daha sonlandırırım.